Ortaköy Camii
Kasım 19, 2024
Geçen hafta sonu, biraz evde vakit geçirdikten sonra hazırlanıp gezmek için ailecek yola çıktık. Rotamız belliydi ve güzel, bol trafikli bir İstanbul günündeydik. Aracımız ile Kadıköy tarafına kadar geldik; orada biraz mola verdikten sonra vapur ile Beşiktaş iskelesine ulaştık. Vakit biraz erken olduğu için Dolmabahçe Sarayı'nın oralara geçtik. En son da hava kararmaya yakın, kumpir yemek için Ortaköy Camii tarafına geçtik. Kıyının tam dibinde olan bir kafede, sahile sıfır kumpir keyfi yaptık. Akşam karanlığı çöküp ışıklar yanınca manzara çok güzel bir hal aldı. Sıcak mekanda, sıcak çay ile birlikte biraz daha dinlendikten sonra tekrar vapur ile Kadıköy'e, ardından da sağ salim evimize döndük.

Bu gezi, İstanbul'un güzelliklerini yeniden keşfetmek ve ailece keyifli anlar paylaşmak için harika bir fırsat oldu. Özellikle Boğaz'ın serin esintisi ve Ortaköy'ün eşsiz atmosferi, bu günü unutulmaz kıldı.

İstanbul'un İncisi Ortaköy Camii
 Boğaz'ın tam kıyısında, zarif mimarisiyle yükselen Ortaköy camii, Sultan Abdülmecid döneminde 1853 yılında inşa edilmiş. Garabet Balyan ve Nigoğayos Balyan tarafından tasarlanan Ortaköy camii, barok ve Osmanlı mimarisinin eşsiz bir karışımıdır.

 Ana kubbesi, zarif pencereleri ve muazzam tavan işlemeleriyle Ortaköy camii, büyüleyici bir atmosfere sahiptir. Boğaz’a yakın konumu, camiyi ziyaret edenlere eşsiz bir manzara sunar. Ortaköy camii, sadece bir ibadethane değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel bir buluşma noktasıdır. Meydanın enerjik atmosferi ile iç içe geçen camii, yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktasıdır.
 Camii çevresinde yürüyüş yaparken Boğaz'ın büyüleyici manzarasını izleyebilir, Ortaköy’ün meşhur kumpirini ve waffle'ını tadabilirsiniz. Gün batımında caminin etrafında dolaşmak, unutulmaz bir deneyim sunar.
Bir Yıldızın Hikayesi - Röportaj
Kasım 18, 2024
 Merhaba sevgili dostlarım, bugün sizlerle oldukça güzel ve ilham verici bir röportaj paylaşacağım. Röportaj konuğumuz, *Bir Yıldızın Hikayesi bloğunun sahibi. Kendisi, blog dünyasında paylaştığı etkileyici hikayeler ve yazılarıyla geniş bir okur kitlesine sahip. Bu röportajda, onun blog yazma sürecine, ilham kaynaklarına ve karşılaştığı zorluklara dair pek çok detayı öğreneceğiz.

Kendisinin samimi ve içten yanıtlarıyla, sadece yazılarına değil, aynı zamanda hayatına ve düşünce dünyasına yakından bir bakış atma fırsatı bulacağız. Ayrıca, blog yazarlığına yeni başlayanlar için altın değerinde tavsiyeler de edineceğiz.

Röportaja başlamadan önce yine belirtmek isterim ki bu röportajı beraber hazırladığımız hatta katkısı çok fazla olan değerli ekip arkadaşımı hala bloğuma beklemekteyim. Umarım bu yazdıklarımı görür ve tekrardan kendisi bana ulaşır. 

Hadi gelin, bu keyifli sohbete hep birlikte dalalım ve *Bir Yıldızın Hikayesi bloğunun sahibinin anlatacaklarına kulak verelim.

Bize kendinizden bahseder misiniz?
 Merhabalar. Öncelikle nazik röportaj davetiniz için çok teşekkür ederim. Adım Sibel Yıldız. Orduluyum. İlk orta ve lise tahsilimi Ordu’da tamamladıktan sonra okuduğum üniversitede akademik kariyer yaptım. Hâlihazırda aynı devlet üniversitesinde öğretim üyesi olarak görevime devam etmekteyim. Evli ve bir çocuk annesiyim.

Bloğunuzu açmaya nasıl karar verdiniz? Blog isminizi nasıl buldunuz?
 Ablamın küçük kızının günlük tarzında açtığı bir bloğu vardı.  İzmir’e onları ziyarete gittiğimde tam da bu konuları konuşurken kafamın bir köşesinde bekletmekte olduğum blog açma fikri, sevgili yeğenimin de katkılarıyla bir anda vücut buldu. Amatör bir temayla uzun bir süre devam ettim. Akabinde kıymetli blogger arkadaşlarımın sihirli dokunuşları sayesinde sayfam giderek profesyonelleşti. Zeynep’e, Ozan’a, zaman zaman kriz çözen sevgili Sinan’a sonsuz teşekkürler ederim…  

 Blog ismine gelince “Bir Yıldızın Hikâyesi”; üzerine uzun uzun kafa yormadım aslında. Bir anda aklıma geliverdi. Soyadımla uyumu hoşuma gitti. Yazacaklarımı kucaklar, kapsar diye düşündüm. Blogu açtıktan üç yıl kadar sonra çıkan öykü kitabım, hikâyeci kimliğimi daha da pekiştirdi ve blogdaki tema ismimle de güzel örtüştü. Kendini “yıldız” sanan birinin megalomanisi gibi algılanmıyordur umarım 

 Çok başarılısınız. Anne-Bebek Dergisinde yazıyorsunuz. Aynı zamanda akademisyensiniz. Bir kitabınız var. Bütün bunlar çok güzel. Zor olmuyor mu hepsine yetişmek? Bunun için bir formülünüz var mı öğrenmek isteriz?
 Çok teşekkür ederim güzel sözleriniz için. Elimden geldiğince bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Aynı anda farklı işlerle meşgulken, yapmaya çalıştıklarımın içinde eksik kalan yönler de oluyordur muhakkak. Herkesin formülü, herkesin motivasyon kaynağı kendine özgü elbette. Bana göre; içimizdeki tutku ve heyecan, üretme isteğimiz, sınırlarımızı keşfetme arzumuz itici güçlerimizden bazıları. Bir diğer nokta da zamanı yönetme becerimiz. Malum, en büyük zaman hırsızları televizyon ve sosyal medya araçları. Bu konuda otokontrolümüzü kaybetmeden, enerjimizi hedeflerimize yönlendirip zamanı mümkün olduğunca verimli kullanmaya çalışmalıyız. Benim yapmaya çalıştığım da sanırım bu.

 Solmayan Ümit isimli, benim de çok severek okuduğum bir kitabınız var. Bu kitabın geliri Darüşşafaka Eğitim Kurumlarına bağışlanıyor ve bu harika bir şey. Bize biraz bu kitabın serüveninden söz edebilir misiniz?
 Çok teşekkür ederim sevgili Kitap Keşfi. Evet, kitabı severek okuyanlardansın. Pek çok kez, farklı mecralarda da paylaştın. Bunun için gerçekten müteşekkirim. Bu vesile ile kitaba teveccüh gösteren, zaman ayırıp okuyan, içtenlikle yorumlayan, sosyal medya kanallarında öne çıkaran kıymetli blog ailemin her bir üyesine ne kadar teşekkür etsem azdır. 

Öykü kitabı çıkarmak, çocukluk hayalim olmasa da son yıllarda gerçekleşmesini çok istediğim bir dilekti. Evlere kapandığımız pandemi sürecinde öykülerimi bir araya toplama, edit etme ve yayınlama fırsatı buldum. Bir nevi krizi fırsata çevirdim. 

Kitabın çıkış hikâyesinden önce biraz daha başa sarıp yazma serüvenimden bahsetmeliyim belki de…

Yazmaya pek çoğumuzun yaptığı gibi ortaokul yıllarında günlük tutarak başladığımı söyleyebilirim. O yıllarda edebi lezzet içermeyen, bir nevi kronolojik takvim niteliğindeydi yazdıklarım. Bir parça yol kat etmiş olmalıyım ki lise yıllarımda bazı yakınlarımın kompozisyon ödevlerine yardım ettiğimi hatırlıyorum. 2017 yılında blogu açtım. O gün bugündür çok sistematik şekilde içerik üretemesem de blog ortamını seviyor ve önemsiyorum. Çünkü blog sayfaları; yazma eylemini geliştirebileceğimiz, okuyarak güncelleneceğimiz, yorum alıp görüş bildireceğimiz, bilgi alıp bilgi verebileceğimiz en seviyeli ortamlardan birisi. Burası, kimilerimizin gizli, kimilerimizin ön bahçesi. Burada kendimizi mayalıyor, yeni hayallere, yeni hedeflere yelken açıyoruz. Düzeyli bir mecrada kendimizi yeniden var ediyoruz. Diğer blogları tanıyor, kelime taşları ile aramızda sihirli köprüler kuruyoruz. Yazmaya devam ettikçe günbegün gelişiyoruz. Şu an kendime ve yazı geçmişime dönüp baktığımda blog yazmaya başladıktan sonra ne kadar güzel kazanımlarımın olduğunu görüyor ve bunun için her zaman şükrediyorum.

Sadece blog yazmak da değil üstelik salt “yazma” hâli sanırım pek çoğumuz için bir şifa, bir nevi terapi gibi. Yazarken, sözlü olarak ifade edemediklerimizi yazı vasıtasıyla dile getiriyor, kendimizi sağaltıyoruz. 

Blogda yazdıklarımın dışında vakit buldukça başka şeyler de karalıyor ve bunları bir dosyada biriktiriyordum. Yazdıklarımın bir karşılığının olup olmadığını anlamak için onaya ihtiyaç duydum. Bunun üzerine 2017 yılında bir öykü yarışmasına başvurdum. İnönü Üniversitesi tarafından organize edilen “Her hastalık bir hikâyedir” temalı öykü yarışmasında “Beklenmedik Yalnızlık” adlı eserim üçüncülük ödülüne layık görüldü. O tarihten bu yana söz konusu yarışmada ön seçici kurul üyesi olarak görev yapmaktayım. 2018 yılında Antalya Kepez Belediyesi tarafından organize edilen “Şehir ve Çocuk” temalı Ahmet Hamdi TANPINAR edebiyat ödülü yarışmasında “Dilek Kutusu” adlı eserim ve 2019 yılında Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen “Bir Kadın Hikâyesi” temalı yarışmada “Solmayan Ümit” adlı eserim ilgili belediyelerce basılan kolektif öykü kitaplarında yayımlanmaya hak kazandı. Bütün bunlar, okuyucuların yüreğine dokunabildiğime dair bir güven oluşturdu bende ve bu mercilerden aldığım onaylarla yazmaya devam ettim. Yazdıklarım birikince hepsini bir kitapta toplamayı uygun gördüm. Bunun üzerine bir yayınevi ile anlaşarak 2020 yılının mart ayında kitabı çıkarmış oldum. Geliri Darüşşafaka Eğitim Kurumlarına bağışlanan kitap uzun, kısa on yedi adet öyküden oluşmakta ve birinci baskısı tükenmek üzere.

Yazı yazarken nelere dikkat ediyorsunuz?
 Önce tema seçer ve bu tema üzerinde biraz beyin jimnastiği yaparım. Ön araştırma gerektiren bir yazı ise öncesinde konuyla ilgili okumalar yaparım. Akıcı ve sade bir dil kullanmanın okuyucunun işini kolaylaştırdığını düşünür ve buna da elimden geldiğince dikkat etmeye çalışırım.

Eğer öykü yazacaksam, ilham gelsin diye beklemem. Bilgisayarın başına geçtiğimde kafamda sadece işleyeceğim tema olur. Bazen o bile olmaz. İlk cümle, derken ilk paragraf, derken ilk sayfa, kelimelerin sihrine, cümlelerin ritmine kapılır giderim. Yazdıklarımın mutlaka bir ritmi bir melodisi, olmalı diye düşünürüm. Her okumamda da o melodiyi duymaya çalışırım. Ritmi bozan kelimeler, aksayan cümleler varsa gereken müdahaleleri yaparım. Bazen ben yön veririm öyküye, bazen de karakterler alır götürür beni bir yerlere. 

Yazarken belli aralıklarla molalar veririm. Defalarca başa döner sürekli düzeltmeler yaparım. Tamamen bitirdikten sonra da birkaç gün yazıyı demlerim. Sonra dönüp yeniden okurum. İzlediğim bu yol; hataları, eksiklikleri ya da fazlalıkları daha net bir şekilde görmemi sağlar. En sevdiğim kısım da yazının kendini tamamlamaya başladığı cilalanıp makyajlandığı aşamadır. Yazarken akışın gerektirdiği zaman uyumuna ve imla kurallarına da dikkat ederim. Bazen bildiğim kelimelerde bile sözlüğü açıp bakma ihtiyacı duyarım. Çok da faydasını görürüm. Çalıştığım öykülerin özellikle sonuç bölümlerini nasıl toparlayacağıma dair ihtimaller, orijinal fikirler en çok açık havada doğa yürüyüşleri yaptığım sırada aklıma gelir. 

İyi bir yazı yazmak ve yazar olmak için ne yapmak gerekiyor? Hangi yönlere, eğitimlere ağırlık verilmeli sizce? Bu konuda sizlerden tavsiye istesek.
 Tavsiye verebilecek kadar çok uzun yollar kat etmesem de tecrübelerime dayanarak şunları söyleyebilirim ki; iyi yazmak için öncelikle çok iyi bir okur olmak ve çok iyi bir gözlemci olmak gerekir. Genci yaşlısı bir şeyler karalayan herkesin yaptıkları işe tutkuyla sarılmaları, anlattıkları konu hakkında yeterli bilgi ve derinliğe sahip olmaları, hayatın içinde olmaları, etraflarında olup bitenleri dert etme duyarlılığına sahip olmaları,  topluma ayna tutmaları, insanların yolunu aydınlatmaları, rol model olduklarının farkında olmaları ve üretimlerini tüm bunların sorumluluğunu alarak yapmaları gerekir. 

Bu alanda yetenekli olduğunu düşünen gençler üniversite eğitimleri için tercihlerini edebiyat fakültelerinden yana kullanabilirler. Kendilerinden emin olamayanlar, bu konudaki kabiliyetlerini test etmek için bol bol yazabilir, yazdıklarını bilgi ve tecrübelerine inandıkları kişilerin onaylarına sunabilir, görüş alabiliriler. Ya da benim gibi edebiyat/öykü yarışmalarına başvurabilirler. 

Merak ettiğiniz şeyle bağlantılı olarak “yazmak yetenek gerektirir mi” diye soruluyor çoğu kez. Ben de onlara şunları söylüyorum: Sadece yazmak bir yetenek değildir ama iyi yazmak bir yetenektir. Yazmak, salt kelimeleri bir araya getirip alt alta düzgün cümleler kurmak, paragraflar sıralamak değildir. Bu kadarı bir prospektüs yazarken, bir ürünün kullanım kılavuzunu hazırlarken yetebilir. Ancak safi bir edebi eser yazmaksa niyet; işin içerisine duygu, kurgu, hayal gücü de girer. Bir mantık çerçevesinde, estetik bir bütünlük içerisinde ve en önemlisi çarpıcı bir özgünlükle meramımızı anlatabilmemiz gerekir. Eğer yazdıklarımızla karşı tarafı etkileyebiliyorsak, hislendirip empati kurdurabiliyorsak, içsel sorgulama yaptırabiliyorsak, okumadan önceki halinden daha farklı hissettirebiliyorsak, hatta okurda bir yazma dürtüsü uyandırabiliyorsak yazmaya karşı kabiliyetimiz var denebilir. Şunu da unutmam gerekir ki yoğun emek sarf edilip, kaliteli zaman harcandığında kapasiteyi/yeteneği geliştirmek pek ala mümkündür. Günümüzde yazma atölyeleri, on-line yaratıcı yazarlık eğitimleri, sanat merkezleri bu tür ihtiyaçları telafi etmede oldukça etkin kanımca. 

Çok sevdiğim bir söz var, sık sık da dile getiririm. Derler ki; “Yazmak, zamanı durdurmaktır. Yüzyıllar sonra hiç tanımadığınız birileri, sizin durdurduğunuz zamanda yaşayacaktır.” Sırf bu cümle bile daha fazlasını yapmak için, ilham verici pek çok içerik üretmek için oldukça teşvik edici bence… Zamanı durdurmak isteyenler aramızda mı?

 Sizce çok kısa sürede de bir kitap yazılabilir mi? Uzun zamanda mı ortaya çıkar? Yani kısa ve uzun zamanda yazılan kitap örnekleri çok. “İyi bir kitap olması için uzun zamanda yazılması lazım, kısa zamanda yazıldıysa iyi kitap değildir” diye bir genelleme var. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?
Bu biraz kişisel bir durum. Eğer günde 1 sayfa yazmayı hedeflemişsek 100 günde 100 sayfa yazabiliriz. Eğer günde 2 sayfa yazmayı hedeflersek 100 günde 200 sayfayı teorik olarak yazabiliriz, bir başka deyişle 200 sayfalık bir kitabı yaklaşık üç buçuk ayda tamamlayabiliriz. Fakat teoride mümkün olan bu durum pratikte pek mümkün olmaz. Çünkü günümüz şartlarında yazarlık; asli işimizden arta kalan zamanları değerlendirerek, başka pek çok aktiviteden mahrum kalarak, bazen uykumuzdan feragat ederek yaptığımız bir eylemdir. Yazarlık yaparak ev geçindiren yazar sayısı oldukça azdır. Dolayısıyla geçim gailesi, günlük yaşamın getirdiği telaşeler, beklenmeyen hastalıklar, davetsiz misafirler, bakmakla yükümlü olduğumuz aile bireyleri, moral-motivasyon durumları gibi pek çok etken bizi sistematik bir üretimden alıkoyar. Ayrıca kalite kaygımız var ise ki olmalıdır, kitaba girmeyi hak eden nitelikli bir içeriği, günlük hedefe sadık kalarak hazırlamak zannedildiği kadar kolay bir iş değildir.  Hal böyle iken yazma süreci kişinin önceliklerine, çevresel koşullarına, yazma yeteneğine ve daha pek çok şeye bağlı olarak değişir. Ben 172 sayfalık kitabı yaklaşık iki buçuk senede yazdım ama aynı zamanda çalışan bir kadın, bir anne, bir eş ve sosyal bir varlıktım, hayatın içindeydim, izole değildim. Ayrıca “günde şu kadar sayfayı mutlaka yazmalı, kitabı şu tarihte bitirmeliyim” düşüncesi, baskı ve stres doğurur bu da üretkenliği olumsuz yönde etkiler kanaatindeyim. Süreden de çok aslolan sonuçtur. Kitabınızı yıllar sonra açıp okuduğunuzda yazdığınız hiçbir cümleden pişmanlık duymamaktır ideal süre. 

Kitabınızda gerçek yaşamdan yazdığınız bir hikâye var mı?
Hayır, yok, hepsi kurgu. Fakat şu da bir gerçek ki bu tip üretimlerde okuduklarımızın, öğrendiklerimizin, gördüklerimizin, dinlediklerimizin, izlediklerimizin, yaşadıklarımızın ve hatta yaşayamadıklarımızın bilinçaltından yansıyan tesirleri elbette ki vardır.

En sevdiğiniz kitap ve film hangisi?
En sevdiğim film; Tom Hanks’in başrolünde oynadığı “Yeşil Yol” filmi.  
En sevdiğim kitap; Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Huzur adlı romanı.

 Bloglarda en çok dikkat ettiğiniz şey nedir? 
Sade bloglar ilgimi daha çok çekiyor. Aradığımı bulamadığım, her yerinden reklam fışkıran sayfalarda uzun süre kalamıyorum, dikkatim dağılıyor. Ayrıca soluk renkte, küçük puntolarla ve italik karakterlerde yazılmış sayfalarda okuma kabiliyetim azalıyor. Akıcı bir dille kaleme alınmış, görseli olan, orijinalitesi olan, bilgi verici paylaşımlar hoşuma gidiyor.  

En sevdiğiniz bloglar hangileri?
Blog ailemi çok seviyorum aile üyelerimden hangisini ayırabilirim ki? 

Kendinizi 3 kelimeyle tanımlarsanız ne dersiniz?
Sakin, uyumlu, iyimser

Hayatta en önem verdiğiniz şey nedir? En çok keyif alarak yaptığınız şey nedir?
Hayatta en önem verdiğim şey ailem ve sevdiklerimdir. En çok keyif alarak yaptığım şey ise yazı yazmak ve kitap okumak.

 Sabahları nasıl uyanırsınız? Sinirli misiniz, sakin birisi misiniz? 
Uykuyu çok seven ve bazen zor uyanan biri olsam da sakin uyanırım. Sabahları sinirli, aksi değilimdir. Kahvaltımızı yapar, mesaimize gideriz.

 İstediğiniz şeyi elde edene kadar uğraşır mısınız? Yoksa hemen vazgeçenlerden misiniz? 
İstediğim şeyi elde edene kadar değil de elde etmek için uğraşırım, hemen pes etmem. Fakat yine de olmuyorsa “daha iyisi olacağı içindir” diye düşünürüm 

 Sizin için başarı kriteri nedir? Çalışırken olmazsa olmazınız nedir?
Başarının en önemli kriteri ‘çalışmaktır’ ama yakıcı, ezici bir hırsla değil elbette. Bu konuda rüştünü ispat etmiş insanlardan ilham almak motive edici olabilir. TEDx videoları çok güzel bir kaynak bence. Bir de yeteneklerimize, potansiyelimize uygun bir şekilde; doğru kulvarda, doğru rotada ilerleyip ilerlemediğimizin farkında olursak işler epeyce kolaylaşır. Mesleği aynı zamanda hobisi olan kişilerin başarısız olma ihtimalleri yoktur. 

Çalışırken olmazsa olmazım sessiz, sakin bir ortam. Dramatik bir öyküyü sonuca bağlıyorken kısık sesli enstrümantal müziklerin işe yaradığını deneyimlemişimdir. Arada Sinan kardeşim de çay demler ikram ederse çok güzel olur 

 Marka olsaydınız sloganınız ne olurdu?
Üretiyorsan varsın.

Son olarak hayat mottonuz olan bir söz bırakabilir misiniz bize?
Kendime ait bir söz bırakayım o zaman: “Küçük zahmetler yüzünden büyük mutluluklar feda edilmez.”

Benim için çok keyifli bir röportaj oldu. Nazik davetleri için Blog Forum ekibine, site kurucusu Sinan kardeşime, bu güzel soruları hazırlayan sevgili Kitap Keşfi’ne çok teşekkür ederim. Sevgi ve selamlarımla…


Biz sizinle röportaj yaptığımız için çok mutlu olduk. Değerli vaktinizi ayırıp sorularımızı içtenlikle cevapladığınız için çok teşekkür ederiz. Çok keyifli bir röportaj oldu. Başarılarınızın devamını diliyoruz ve hayatın size hep gülmesi dileğiyle... :) :F :T

Alan Adı Değişikliği
Kasım 16, 2024

 Evet, biliyorum; sürekli değişiklik yapmamdan dolayı bana kızıyorsunuz. :( Ancak, endişelenmeyin! Önceki alan adı daha önce Google üzerinden ban yediği için index almakta zorlanıyordu. Bu yüzden, yayınlarımı yeni alan adına taşıdım. Ayrıca, eskiden kullandığım blog adresimi buraya eklemiş halde bulunduruyorum. Sayfanın en altında sağdaki takipçilerimize dikkat ederseniz, bu değişikliği fark edeceksiniz.

 Sizlerden bu konuda anlayış ve destek bekliyorum. Bu süreçte, blogumuzun içeriğini geliştirmeye devam edeceğim ve sizlerin geri bildirimleri benim için çok önemli... Soru veya önerileriniz varsa, lütfen çekinmeden benimle Blogger Destek , Ziyaretçi Defteri yada Mail linklerinden paylaşın. Yeni alan adımızla, daha güçlü ve daha kaliteli içerikler sunmayı hedefliyorum. Yeni alan adımız hayırlı olsun! Destekleriniz için şimdiden teşekkür ederim. Birlikte çok daha iyi yerlere geleceğimize inanıyorum.

Blogger Okundu Eklentisi
Kasım 14, 2024

 Blogger üzerinde yayınlarımızın kaç kez okunduğunu hepimiz merak ediyoruz. Bu bilgi, hem bizim için hem de dışarıdan gelen okuyucuları bilgilendirmek için oldukça önemlidir. Yayınlarımızın ne kadar ilgi gördüğünü bilmek, içerik stratejimizi belirlememize yardımcı olur.

 Bu yazıda, yayın içerisinde kaç kez okunduğunu gösteren bir kod paylaşacağım. Bu kod, dışarıdan gelen okuyuculara da yayınlarımızın popülerliği hakkında bilgi verir. Ayrıca, bu kodu kendi bloğumda da kullanıyorum ve oldukça faydasını gördüm. Kodun nasıl çalıştığını ve nasıl ekleneceğini adım adım açıklayacağım.

Yayınlarınızdaki okunma sayısını göstermek, ziyaretçilerinizin ilgisini çekebilir ve onları daha fazla etkileşime teşvik edebilir. Özellikle belirli içeriklerin ne kadar ilgi çektiğini görerek, gelecekteki yazılarınızı daha bilinçli bir şekilde planlayabilirsiniz. Ayrıca, okuyucularınıza daha şeffaf bir bilgi sunarak, blogunuza olan güveni artırabilirsiniz.

Siz de blogunuzda bu özelliği kullanarak, yayınlarınızın performansını daha iyi takip edebilir ve okuyucularınızla etkileşiminizi artırabilirsiniz. Gelin, bu özelliği nasıl ekleyeceğinize bir göz atalım ve blogunuzu daha etkili hale getirelim.

Dikkat: Tema yedeğinizi almayı unutmayın. Aksi takdirde temanızda geri dönüşü olmayan sorunlarla karşılaşabilirsiniz.

1. Blogger Hesabınıza Giriş Yapın: Blogger hesabınıza giriş yapın ve kontrol paneline erişin.

2. Tema Sekmesine Tıklayın: Sol menüden Tema sekmesine tıklayın ve ardından HTML'yi Düzenle seçeneğine girin.

3. </body> Etiketini Bulun: Açılan HTML düzenleme sayfasında, CTRL + F tuşlarına basarak </body> etiketini bulun.

4. Kodu Ekleyin: Aşağıdaki kodu </body> etiketinin hemen üstüne ekleyin ve değişiklikleri kaydedin:



5. Son olarak yazınızı temanızın nerede görünmesini istiyorsanız o bölüme aşağıda bulunan kodu ekleme yapabilirsiniz.

Not: Aşağıdaki kodu yayın sayfası içerisinde bir bölüme eklemeniz gerekmektedir. Aksi takdirde düzgün sayım yapmayacaktır. Yayın içerisindeki bölüme erişmek temadan temaya göre değişmektedir. Bu konuda bir bilginiz yok ise benimle yorumlardan iletişime geçebilirsiniz.


Bu işlemleri yaptıktan sonra mevcut görüntüleme görünecektir. Sorun yaşadığınız takdirde benimle iletişime geçmeyi unutmayın. ;) 

Film | Warm Bodies - Sıcak Kalpler
Kasım 11, 2024

Warm Bodies: Bir Zombi Aşk Hikayesi
 Zombi filmleri genellikle korku ve gerilim dolu sahnelerle bilinir. Ancak "Warm Bodies" bu klişeleri bir kenara bırakarak zombi temasını romantik ve mizahi bir yaklaşımla ele alıyor. 2013 yapımı bu film, Isaac Marion'un aynı adlı romanından uyarlanmış olup, izleyicilere zombi hikayelerine farklı bir bakış açısı sunuyor.

R ve Julie'nin Masalsı Karşılaşması
 Filmin ana karakteri R, diğer zombiler gibi sıradan ve amaçsız bir yaşam sürerken, Julie adlı genç bir kızla karşılaşır. Julie'ye karşı hissettiği duygular, R'nin içindeki insani tarafını yeniden keşfetmesini sağlar. Julie'nin sevgilisi Perry'i öldüren ve onun anılarını emerek Julie'ye bağlanan R, zamanla daha insancıl davranışlar sergilemeye başlar. Julie ve R'nin bu sıra dışı ilişkisi, sadece onların değil, aynı zamanda zombi ve insan topluluklarının da kaderini değiştirecek bir serüvene dönüşür.

Sevginin Gücü ve İyileştirici Etkisi

"Warm Bodies" sevginin ve insanlığın iyileştirici gücüne vurgu yapar. R ve Julie'nin ilişkisi, değişim ve umudun ne kadar güçlü olabileceğini gözler önüne serer. Film, R'nin dönüşüm sürecini ve bu sürecin insanlar üzerindeki etkilerini mizahi ve duygusal bir dille anlatır. Klasik zombi hikayelerinden farklı olarak, "Warm Bodies" insan olmanın ne anlama geldiğini sorgulayan derin bir hikaye sunar.

İzleyicilere Sunulan Eşsiz Bir Deneyim
"Warm Bodies" zombi klişelerini kırarak izleyicilere hem güldürü hem de duygusal anlar yaşatır. Film, aşkın ve insanlığın en beklenmedik yerlerde bile filizlenebileceğini gösterir. Eğer farklı bir zombi filmi deneyimi arıyorsanız, "Warm Bodies" kesinlikle listenizde olmalı. Bu film, zombi temasına yeni bir soluk getirerek izleyicilere unutulmaz bir hikaye sunuyor.
WhatsApp'ın Etkinlikler Özelliği
Kasım 11, 2024
WhatsApp'ın "Etkinlikler" Özelliği Kullanıma Sunuldu!
 WhatsApp'ın uzun süredir üzerinde çalıştığı "Etkinlikler" özelliği nihayet resmen kullanıma sunuldu. Bu yenilikçi özellik, sadece topluluklar değil, aynı zamanda gruplar üzerinden etkinlik planlamayı kolaylaştırıyor. Artık, gruplarınızda piknik, doğum günü partileri veya iş toplantıları gibi etkinlikler organize etmek çok daha pratik hale gelecek.
Etkinlik Planlama Artık Çok Kolay
 Bu yeni özellik sayesinde etkinlikler, ad, açıklama, tarih, konum ve hatırlatıcılar gibi detaylarla oluşturulabiliyor. Grup üyeleri davetiyeleri görebiliyor, kabul edebiliyor ve etkinliklere katılım durumlarını belirtebiliyorlar. Ayrıca, etkinlik hakkında yorum yapabilmek de mümkün.

Kullanıcı Deneyimini Zenginleştiren Özellikler
 WhatsApp'ın bu yeni özelliği, kullanıcıların sosyal ve profesyonel hayatlarını daha iyi yönetmelerine yardımcı olacak ve iletişim deneyimini daha da zenginleştirecek. Etkinlikler özelliği ile WhatsApp, kullanıcıların günlük hayatlarında daha fazla yer edinecek gibi görünüyor.

Artık gruplarınızda etkinlik düzenlemek çok daha organize ve kolay hale gelecek. WhatsApp'ın bu yeni özelliği, kullanıcılarına müthiş bir deneyim sunarak, günlük hayatlarındaki işleri kolaylaştıracak.

Yeni Özelliklerle WhatsApp
 WhatsApp'ın etkinlikler özelliği, kullanıcıların her türlü etkinliği daha planlı ve organize bir şekilde gerçekleştirmesini sağlıyor. Bu özellik, hem sosyal hem de profesyonel hayatta büyük kolaylıklar sunacak.

10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü
Kasım 10, 2024
10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü
Cumhuriyet'imizin Kurucusu, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü Saygıyla, Sevgiyle, Minnetle ve Rahmetle Anıyoruz. 

 10 Kasım, sadece bir tarih değil, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti'nin yüreğine kazınmış derin bir hüzün günüdür. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, bu tarihte aramızdan ayrılmış, ancak mirası sonsuza dek yaşamaya devam etmiştir.

 10 Kasım, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün ölüm yıl dönümüdür. Atatürk, 10 Kasım 1938 tarihinde saat 9:05'te İstanbul'da Dolmabahçe Sarayı'nda vefat etmiştir. Bu tarih, Türkiye'de her yıl Atatürk'ü Anma Günü olarak anılmaktadır.

 Saat 9:05'te sirenler çalar ve ülke genelinde saygı duruşu yapılır. Bu önemli günde, anma etkinlikleri kapsamında okullarda ve resmi kurumlarda törenler düzenlenir. Törenlerde, Atatürk'ün hayatı, eserleri ve ilkeleri anlatılır ve anılır.

 Atatürk'ün anısına düzenlenen bu etkinlikler, onun Türkiye Cumhuriyeti'ne yaptığı katkıları ve bıraktığı mirası hatırlatmak amacı taşır. Her yıl, Atatürk'ün fikirlerinin ve devrimlerinin ne kadar değerli olduğunu bir kez daha anlar ve onun yolunda ilerlemeye devam ederiz.

Blogger ?m=1 Uzantısını Kaldırma
Kasım 02, 2024
  Blogger kullanıcıları, mobil cihazlardan yapılan ziyaretlerde URL'lerin sonuna eklenen ?m=1 uzantısıyla sıkça karşılaşır. Bu uzantı, ziyaretçinin mobil cihazdan geldiğini belirtir, ancak bu ekstra parametre URL'lerinizi gereksiz yere uzatabilir ve SEO açısından bazı sorunlara yol açabilir. Neyse ki, bu uzantıyı kaldırmak oldukça basit bir işlemdir. Bu yazıda, Blogger'da ?m=1 uzantısını nasıl kaldırabileceğinizi adım adım anlatacağım.

1. Blogger Hesabınıza Giriş Yapın
İlk olarak, Blogger hesabınıza giriş yapın ve kontrol paneline erişin.

2. Tema Sekmesine Tıklayın
Sol menüden Tema sekmesine tıklayın ve ardından HTML'yi Düzenle seçeneğine girin.

3. <head> Etiketini Bulun
Açılan HTML düzenleme sayfasında, CTRL + F tuşlarına basarak <head> etiketini bulun.

4. Kodu Ekleyin
Aşağıdaki kodu <head> etiketinin hemen üstüne ekleyin ve değişiklikleri kaydedin:


5. Değişiklikleri Kaydedin
HTML kodunu düzenleyip kodu ekledikten sonra, yaptığınız değişiklikleri kaydetmeyi unutmayın.

 Bu basit adımlar sayesinde, sayfanızın URL'sinden ?m=1 uzantısını kaldırarak, mobil cihazlardan gelen ziyaretçiler için daha temiz bir URL yapısına sahip olabilirsiniz. Bu, kullanıcı deneyimini iyileştirir ve SEO performansınızı artırabilir. Umarım bu yazım sizin için faydalı olmuştur!
Kendimle Röportaj 🤣
Ekim 30, 2024
 Beni unutanlarınız ya da hatırlayanlarınız olacaktır. Hatta döndüğüme sevinenleriniz ya da sevinmeyenleriniz de olacaktır. Bu röportajı, eskiden değer verdiğim bir blog yazarı ile eski bir proje bloğunda yazmıştık. Kendisi de benim gibi blog yazmayı bırakmış olsa da, bu röportajı düzenleyip tekrar paylaşmak istiyorum. Umarım, blog arkadaşım da yeniden buralara döner... :A 

Bize kendinden bahseder misin?
 Adım Sinan. Kocaeli’nin Çayırova semtinde ikamet ediyorum. Yaşım 32; yolun yarısını sağ salim, düşe kalka geçtik. Uzun yıllardır beraber olduğum, ilk çocukluk aşkımla evliyim. Şu anda e-ticaret  üzerinden satış firmamda CEO olarak çalışıyorum. Bunun dışında, blog yazmayı ve blog okumayı seviyorum.

Yazılıma merakın var mıydı? Bu merak nasıl başladı, ilginizi çeken neydi bu konuda?
 Bu konu çok küçük yaşlarımda başladı. Aslında yazılımdan önce kendi çapımda ufak fotoğraflar düzenliyordum. Sonrasında bu kodlama işinin içinde buldum kendimi. Biraz hırs sonucunda, bir de baktım ki her şeyi kendi kendime öğrenmişim. :) 

Blog senin için ne ifade ediyor?
 Blog, benim için çok önemli bir yerdir. Daha önceleri forumlarda çok dolaştım, ama blog gibi olmadı. Tabi, forumlar daha etkin yerlerdi ama ne olursa olsun, blog benim vazgeçilmezim diyebilirim.

Blog yazmak için Seo, içerik kurallarına bağlı kalmak gerekiyor mu? Seo ne kadar önemli?
 Eğer çok kaliteli bir blogunuz olsun ve bunu zamana yayıp en üst sıralarda yer almak istiyorsanız, SEO'yu mutlaka öneririm. Ancak bu üç harf şeklinde yazılan SEO, düşündüğünüz kadar kolay bir durum değildir. Buradan yazmaya kalkarsam, bu yayın sayfalar boyunca uzar, ama ben kısa şekilde üzerinden geçeyim.

Eğer SEO'ya uyarak blog yazacaksak;
1- Temamız SEO uyumlu olmalıdır.
-1. a = Temanızın HTML bölümünde bulunan kodlar seoya dahildir.
-1. b = Temanızın hızlı yüklenmesi gerekmektedir.
-1. c = Temanıza yüklediğiniz resimlerin boyutu küçük olmalı ve net bir şekilde hızlı yüklenmelidir.
-1. ç = Temanızın kodlama bölümünde dışarıdan çektiği ek kodlar kesinlikle bilindik sitelere ait olmalıdır. (Örneğin: .js )
-1. d = Tema içerisinde gereksiz meta ve benzeri kodlar bulunmamalıdır.
-1. e = Temanız ayrıca mobil uyumlu tema olmalıdır.


2 - Yayın içerisinde paylaşılan konu SEO uyumlu olmalıdır.
-2. a = Yayın minimum 600 karakter ve kesinlikle özgün olmalıdır.
-2. b = Yayın içerisinde eklenilen resimlere title ve alt etiketi eklenmelidir.
-2. c = Yayın içerisinde eklenilen linklerde kesinlikle nofollow yada dofollow linkleri olmalıdır.
-2. ç = Yayında düzen kesinlikle olmalıdır. Karmaşık düzen kesinlikle SEO açısından sıkıntılı bir durumdur.

3 - Kullandığınız alan adı HTTPS destekli olmalıdır.

 Şimdilik ben bilmemiz gereken 3 adet SEO'yu buraya yazdım ama bunları uygulamadan da başarılı olan bir çok blog yazarı biliyorum. Yani her şey sadece seo değildir. Şahsen ben bile artık SEO'ya uyumlu yazmıyorum. O yüzden SEO'yu çok fazla kurcalamadan burada son veriyorum

Bloglarda en çok dikkat ettiğin şey nedir?
 Ziyaret ettiğim ve tanıdığım bloglarda en çok dikkat ettiğim kısım, yayın paylaşımı olup olmadığıdır. Sonrasında ise blog tasarımında sorun var mı, yok mu ona dikkat ediyorum. Bilmediğim bloglarda ise ilk olarak tasarımına, sonra yayınlarına bakıyorum.

En sevdiğin bloglar hangileri?
 Tüm blogları seviyorum birini diğerinden ayırt edemem ama kategori alanında kişisel blogları ve özgün blogları severim.

Kendini 3 kelimeyle tanımlarsan ne dersin?
 Genel olarak kendimi övmeyi seven birisi değilim, o yüzden bunu hiç düşünmemiştim. Ama bu soru çok hoşuma gitti, bu yüzden cevaplamak istiyorum.

"Taklit Edilemez Kişi" güzel bir 3 kelime oldu değil mi?  :D 

Hayatta en çok önem verdiğin şey nedir? En çok keyif alarak yaptığın şey?
 Aile benim için her şeydir. Keyif alarak yaptığım şeyler özellikle kar yağışını sıcak bir içecekle izlemek. Akşam evde ailemle beraber film açıp izlemek. Blogları dolaşıp yorum yapmak. Çok fazla var. :)

En sevdiğin kitap, film hangisi?
 Sherlock Holmes serisinin kitabını çok seviyorum, ayrıca filmini de severim. Bu nedenle, her iki soruya da yanıt vermiş oldum. Ayrıca, genellikle bilimkurgu, polisiye ve adrenalin yüklü filmleri severim.

Sabahları nasıl uyanırsın? Sinirli misin, sakin misin?
 Ben kolay sinirlenen bir kişilik değilim. Hatta hiç bir zaman sinirim kendimden önceye geçmemiştir. Beni gerçekten sinirlendirmek fazlasıyla zaman alır. :D

İstediğin şeyi elde edene kadar uğraşır mısın? Yoksa hemen vazgeçenlerden misin?
 Bu konuda kesinlikle inatçıyımdır. Kesinlikle ama kesinlikle vazgeçmem. :) Ya benimdir ya kara toprağın. Kuşanın kılıçları hücuummmm :) :D

Kesinlikle istediğimi elde edene kadar uğraşır elimden gelenin fazlasını yaparım. :T

Senin için başarı kriteri nedir? Çalışırken olmazsa olmazın nedir?
 Başarı, benim için bir şeyi tam anlamıyla dört dörtlük yapmak değildir. Bir şeyi yapmaya çalışmak da benim için bir başarıdır. Diyelim ki yapmaya çalıştın ama başarısız oldun; bunu denemek bile bir başarıdır. Bu yüzden, benim bir başarı kriterim yok, başlamak bile başarıdır. Çalışırken kesinlikle yanımda çay olmalıdır. Çay yoksa kendimi iyi hissetmiyorum  :D :Ç

Marka olsaydın sloganın ne olurdu?
 Şimdilerde kullanmak isteyip ama bir türlü ekleyemediğim sloganım olan "Bir mesaj uzağınızdayım" olurdu. :D

Son olarak hayat motton olan bir söz bırakabilir misin bize? :)
 Eğer benim kim olduğumu merak ediyorsan, beni bilenlere sor. Onlar, benim hakkımda çok şey anlatacaktır!  ;)

Blogger Takip Sınırı
Ekim 29, 2024
 "En fazla 200 blog takip edebilirsiniz."

 Evet, doğru okuyorsunuz! Maalesef, Blogger güncellemeleri sonrasında artık takip ettiğimiz bloglar 200 adet blogla sınırlandırılmış durumda. Bu sebepten dolayı, "Takip Et" dediğinizde "Bu blog takip edilemedi" hatası alıyor olabilirsiniz.

 Bu sınırlama, kullanıcıların takip ettiği blogları daha etkili bir şekilde yönetmelerini ve Blogger platformunun daha stabil çalışmasını sağlamak amacıyla getirilmiş olabilir. Ancak, takip etmek istediğiniz yeni bloglar için eski takiplerinizi gözden geçirip, gerçekten ilgilenmediğiniz blogları listeden çıkararak yer açabilirsiniz.

 Bu işlemi yapmak için Blogger paneline giriş yapın ve sol menüde en altta bulunan "Okuma Listesi"ni açın. Ardından, sağ üst köşede bulunan "Yönet" seçeneğine tıklayın. Takipten çıkmak istediğiniz blogun sağ tarafında bulunan çöp kutusu simgesine tıklayarak işlemi tamamlayabilirsiniz.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
Ekim 29, 2024
 29 Ekim, Türkiye Cumhuriyeti için büyük anlam ve öneme sahip bir tarihtir. 1923 yılında, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu ilan edilmiştir. Bu tarih, Osmanlı İmparatorluğu'nun sona ermesi ve modern, laik, demokratik Türkiye'nin doğuşunu simgeler. Her yıl 29 Ekim, Cumhuriyet'in değerlerinin, özgürlüğün, eşitliğin ve halkın egemenliğinin vurgulandığı bir gün olarak kutlanır. Türkiye genelinde ve yurtdışındaki temsilciliklerde, bu önemli gün coşkuyla kutlanır; sokaklar bayraklarla süslenir, resmi geçit törenleri, konserler ve havai fişek gösterileri ile dolup taşar.
 29 Ekim aynı zamanda, Türkiye'nin geleceğe umutla baktığı ve Cumhuriyet'in değerlerine sahip çıktığı bir gündür. Cumhuriyet Bayramı, geçmişi anmanın yanı sıra, bugünü ve geleceği kucaklama fırsatı sunar. Bu özel gün, ülkenin çağdaş dünyada hak ettiği yeri almasını sağlayan reformların ve kazanımların hatırlatıldığı, birlik ve beraberlik duygusunun pekiştirildiği bir zamandır. Cumhuriyet'in 100. yılına yaklaştığımız bu dönemde, 29 Ekim'in anlamı ve önemi daha da derinleşmekte ve kutlamalar her zamankinden daha büyük bir coşkuyla yapılmaktadır.

Cumhuriyet'imizin 101. Yıldönümü Kutlu olsun! 🇹🇷


İnstagram'ın Yeni Özellikleriyle Tanışın
Ekim 28, 2024

İnstagram Hikayelere Yorum Özelliği
  Instagram, kullanıcılarına daha etkileşimli bir deneyim sunmak için hikayelere yorum yapma özelliğini tanıttı. Bu güncelleme ile artık takip ettiğiniz kişilerin hikayelerine herkesin görebileceği şekilde yorum yapabilirsiniz. Bu yenilik, kullanıcıların hikayeler üzerinden daha fazla iletişim kurmalarını ve topluluk içinde daha fazla etkileşim sağlamalarını mümkün kılıyor.

Kaydırmalı Postlara 20 Fotoğraf Ekleme Özelliği
  Instagram, kaydırmalı postlarda fotoğraf sınırını genişleterek kullanıcılarına daha fazla görsel paylaşma imkanı tanıyor. Önceden 10 fotoğraf ile sınırlı olan bu özellik, artık 20 fotoğraf eklemeye olanak sağlıyor. Bu yenilik, özellikle seyahat, etkinlik veya projeler gibi çok sayıda görsel içeren paylaşımlar için oldukça kullanışlı.

Hikayelere Direkt Müzik Ekleme Özelliği
  Son olarak, hikayelere müzik eklemek için artık bir fotoğraf eklemeniz gerekmiyor. Yeni güncelleme sayesinde, sadece müzik ekleyebilir ve bu şekilde hikayelerinizi daha zengin ve duygusal hale getirebilirsiniz. Bu özellik, hikayelerinize daha fazla ifade katmanızı ve takipçilerinizle duygusal bağ kurmanızı kolaylaştırıyor.

 Bu yenilikler, Instagram'ın kullanıcı deneyimini sürekli geliştirme ve zenginleştirme hedeflerinin bir parçasıdır. Platform, kullanıcılarının yaratıcı içeriklerini daha özgürce paylaşmalarına ve daha etkileşimli bir topluluk oluşturmalarına yardımcı olmayı amaçlıyor.
Snapchat'in Yeni Reklam Formatı
Ekim 26, 2024
  Snapchat, yeni reklam formatı "Sponsored Snaps"ı tanıtarak kullanıcılarına farklı bir deneyim sunmaya hazırlanıyor. Bu reklamlar, Sohbet sekmesinde tam ekran dikey videolar olarak gösterilecek ve kullanıcılar tarafından normal mesajlardan kolayca ayırt edilebilecek.
  İlk olarak Disney ile iş birliği yapılarak tanıtılan bu reklam formatı, aynı zamanda kullanıcıların ilgisini çeken yerleri vurgulayan "Sponsored Places on the Snap Map" özelliğiyle birlikte geliyor. Snapchat, dünya genelinde 850 milyon kullanıcıya sahip olmasına rağmen, gelir elde etme konusunda yeni yollar arayışında. Bu yeni reklam formatının kullanıcı deneyimini nasıl etkileyeceği ise merak konusu.
  Snapchat’in bu yenilikçi yaklaşımı, platformun kullanıcılarla daha etkileşimli olmasını sağlarken, markalara da geniş kitlelere ulaşma imkanı tanıyor. Kullanıcıların bu reklamlara vereceği tepkiler, Snapchat’in gelecekteki reklam stratejilerini belirlemede önemli bir rol oynayacak.
Aklına Geleni Yoruma Yaz
Ekim 23, 2024
 Çok eğlenceli ve farklı bir konu ile karşınızdayım. Bu konuya dilediğiniz her şeyi yazabilirsiniz. Aklınıza takılan ya da şu anda aklınızda olan bir şeyi buraya dip not olarak ekleyebilirsiniz. Merak ediyorum, acaba sizlerin düşünceleri neler?

 Fikirlerinizi paylaşmanın ve birlikte yeni perspektifler keşfetmenin ne kadar değerli olduğunu düşünüyorum. Bu sayede, farklı bakış açıları ve yaratıcı düşüncelerle zenginleşebiliriz. Sizinle bu platformda buluşmak ve ortak bir sohbet alanı oluşturmak beni gerçekten heyecanlandırıyor. Her birinizin katkısı, bu konuyu daha da ilginç hale getirecek.

 Söylemek istediğiniz, paylaşmak istediğiniz ne varsa burada özgürce ifade edebilirsiniz. Düşüncelerinizi sabırsızlıkla bekliyorum!
Windows Arama Sorunu Çözümü
Ekim 23, 2024

Merhaba arkadaşlar,
Windows 10'a gelen bazı güncellemeler sebebiyle arama kısmında arama yapamama veya hata ile karşılaşma sorunları yaşanabiliyor. Bu konu hakkında biraz araştırma yaptım ve çözümünün oldukça basit olduğunu gördüm. Sorunu bizzat yaşadığım için çok can sıkıcı oluyordu. Bazen arama yapmaya çalıştığımda oraya yazı yazamıyordum. Bu sorunun çözümünü aşağıdaki adımları izleyerek yapabilirsiniz. 

Başlat çubuğuna sağ tıklayın ve Görev Yöneticisi’ni açın.
Sol alt kısımda bulunan "Diğer ayrıntılar"a tıklayın.

Resimde gösterdiğim şekilde İşlemler alanına gelin ve orada "Windows Gezgini"ne sağ tıklayın ve Yeniden Başlat seçeneğine tıklayın. Bu adımları izledikten sonra sorununuz çözülmüş olacaktır. Yine hata devam ederse bana yorumlardan ulaşabilirsiniz.

Tarihte 15 Ekim'de Neler Oldu
Ekim 23, 2024
  Eskilerden günümüze, tarihte 15 Ekim'de neler olduğunu sizler için araştırdım ve listeledim. Tarihteki bu önemli günün arka planını ve olaylarını keşfetmek oldukça ilginç oldu. Birçoğunu ben de bilmiyordum ama araştırmalarım sayesinde öğrenmiş oldum. Bu bilgilerle hem kendimi geliştirdim hem de tarihe olan merakımı tatmin etmiş oldum.

15 Ekim'de Tarihte Yaşanan Bazı Önemli Olaylar

1582: Avrupa'da Gregoryen takvimi kabul edildi.

1878: Edison, Edison Electric Light Co. adlı şirketi kurdu.

1917: Fransızlar tarafından tutuklanan ve Alman gizli servisine bazı bilgiler verdiğini kabul eden Hollandalı dansçı Mata Hari (Margaretha Geertruida), askeri mahkemece yargılandıktan sonra kurşuna dizildi.

1927: Gazi Mustafa Kemal Paşa, CHP kurultayında "Büyük Nutuk"u okumaya başladı. Nutuk'un okunması 6 gün sürdü.

1928: Yusuf Ziya Ortaç, Meş’ale dergisini kapattı. Bu, birkaç ay önce bu dergide başlayan ve yedi genç şairin ortak kitabı Yedi Meşale ile süren "Yedi Meşaleciler" akımının sona ermesi demekti.

1928: Almanya'dan hareket eden dünyanın en büyük hava gemisi Graf Zeppelin, Amerika'da New Jersey'e ulaştı. Uçuş 111 saat sürdü.

1934: Mao Zedong'a bağlı 100 bin kişilik birlik, Çin'in güneydoğusundan başlayıp kuzeydoğusuna kadar sürecek 10 bin kilometrelik Büyük Yürüyüş'e başladı.

1937: Yeni harflerle basılan ilk kâğıt paralar tedavüle çıktı. Üzerinde Atatürk'ün resmi bulunan 100 liralık banknotlar 1942'de tedavülden kaldırıldı.

1944: II. Dünya Savaşı: Kraliyet Hava Kuvvetleri, Almanya'nın Braunschweig şehrine bombardıman başlattı.

1945: Geçici Fransız hükümeti başbakanı Pierre Laval, kurşuna dizildi.

1946: Nazi savaş suçlusu Hermann Göring, idam edilmesine saatler kala zehir içerek intihar etti.

1961: Uluslararası Af Örgütü Londra'da kuruldu.

1961: Kısıtlı seçim kampanyasının ardından genel seçimler yapıldı. Seçime dört parti katıldı. CHP 173, Adalet Partisi 158, Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi 54, Yeni Türkiye Partisi 65 milletvekilliği kazandı.

1970: Enver Sedat, Mısır devlet başkanı oldu.

1970: İstanbul'da kolera salgını olduğu açıklandı.

1978: Çuval Cinayeti: Ankara'da sağ görüşlü militanlar Fikri Arkan ve Kemal Özdemir, sol görüşlü Veli Güneş ve Halim Kaplan'ı öldürdü.

1990: Sovyetler Birliği başkanı Mihail Gorbaçov, Nobel Barış Ödülü'nü aldı.

1993: Nobel Barış Ödülü, Güney Afrika devlet başkanı De Klerk ile Afrika Ulusal Kongresi başkanı Nelson Mandela'ya verildi.

1999: Sınır Tanımayan Doktorlar örgütü, Nobel Barış Ödülü'nü aldı.

2003: İlham Aliyev, babası Haydar Aliyev'in yerine geçerek Azerbaycan devlet başkanı oldu.

2013: Filipinler'de 7,2 şiddetinde deprem meydana geldi.

  Umarım bu bilgiler, sizlerin de faydalanmasına ve öğrenmenize katkı sağlar. Tarihi olaylar hakkında bilgi sahibi olmak, geçmişimizi daha iyi anlamamıza ve bugünkü dünya olaylarını daha iyi yorumlamamıza yardımcı olur. Bu tür bilgilerle, hem kişisel gelişiminizi hem de genel kültürünüzü artırabilirsiniz. Bu yüzden, tarihte 15 Ekim'de yaşanan önemli olayları derleyip sizlerle paylaşmak istedim. Bu olaylar, dünya tarihine damga vurmuş ve çeşitli alanlarda önemli değişimlere yol açmıştır. Dilerim ki, bu bilgiler sizlerin de ilgisini çeker ve merak uyandırır.
Kendine Hoşgeldin - Miraç Çağrı Aktaş
Ekim 23, 2024

  Miraç Çağrı Aktaş'ın kaleme aldığı "Kendine Hoşgeldin," okurlarını derin bir içsel yolculuğa davet eden, ilham verici bir kişisel gelişim kitabıdır. Bu eser, kişinin kendini tanıma, sevme ve kabul etme sürecinde rehberlik eden kıymetli bir yol arkadaşı niteliğindedir. Aktaş, her bir sayfasında, hayatın getirdiği zorluklarla başa çıkma yöntemlerinden, içsel huzurun anahtarlarına kadar geniş bir yelpazede pratik öneriler sunar.

  Yazar, okuyucuyu kendi potansiyelini keşfetmeye ve özsaygısını artırmaya teşvik ederken, aynı zamanda günlük hayatın karmaşasında nasıl daha bilinçli ve mutlu bir yaşam sürülebileceğini de öğretir. Kitap, kendini tanıma ve geliştirme sürecinde çeşitli egzersizler ve meditasyon teknikleriyle okurlarını destekler.

  "Kendine Hoşgeldin," yaşamını daha dolu dolu ve anlamlı yaşamak isteyenler için adeta bir rehber niteliğindedir. Bu kitap, okuyucularına, kendilerini sevmeyi ve kabullenmeyi öğreterek, hayata karşı daha güçlü ve umut dolu bir bakış açısı kazandırmayı amaçlar.

Film | Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları
Ekim 23, 2024

 Bayan Peregrine'in Tuhaf Çocukları (Miss Peregrine's Home for Peculiar Children) filmi, Tim Burton tarafından yönetilen ve Ransom Riggs'in aynı adlı romanından uyarlanan bir fantastik macera filmidir. Film, 2016 yılında vizyona girmiştir.

Konu: 16 yaşındaki Jacob "Jake" Portman (Asa Butterfield), büyükbabasının (Terence Stamp) gizemli ölümü üzerine, onun geçmişini araştırmak için Galler'deki bir adaya gider. Bu adada, Bayan Peregrine'in (Eva Green) yönettiği ve tuhaf yeteneklere sahip çocukların yaşadığı bir yetimhaneyi keşfeder.

 Yetimhanede yaşayan çocuklar, zaman döngüsünde sıkışıp kalmışlardır ve her biri farklı bir tuhaflığa sahiptir. Örneğin, Emma (Ella Purnell) havada süzülebilir, Olive (Lauren McCrostie) ateşi kontrol edebilir. Jake, büyükbabasının da bir zamanlar bu çocuklardan biri olduğunu öğrenir ve kendi tuhaflığını keşfeder: Hollow'ları, yani canavarları görebilme yeteneği.

 Jake, Bayan Peregrine ve çocuklarla birlikte, Hollow'ların lideri olan Bay Barron (Samuel L. Jackson) ve onun tehlikeli yaratıklarına karşı mücadele eder. Film, Jake'in hem kendi geçmişini hem de yetimhanedeki çocukların geleceğini koruma çabalarını anlatır.

Film, Tim Burton'ın karakteristik görsel tarzı ve atmosferi ile dikkat çeker ve fantastik öğelerle dolu bir dünyayı izleyicilere sunar.